AĞAÇ BUDAMA ANKARA

12/16/2016

SALON BİTKİLERİ

                  Salon bitkileri
 İç mekan süs bitkileri ya da diğer adıyla salon bitkileri dış mekan ve bahçe bitkilerinden daha farklı bakım gerektimektedir. İç mekan bitkileri için özellikle üretilmiş topraklardan satın almalısınız. Toprak hava ve suyu geçirecek durumda olmalıdır. Bunun için toprağınıza küçük gözenekli taşlar karıştırabilirsiniz. Bu taşlar fazla suyun buharlaşmasına olanak tanıyarak bitkinin mantarlanmasını engellemektedir.
İç Mekan Süs Bitkileri Bakım Önerileri
SICAKLIK Bütün diğer hayat olaylarında olduğu gibi bitkilerin büyüme ve gelişmelerinin de bulundukları yerin sıcaklığıyla sıkı ilişkisi vardır. Büyüme her bitki için karakteristik ve belli sıcaklıklarda mümkündür. Genel olarak 15-35ºC arasında bitkiler, gelişme ve büyüme gösterirler. Sıcaklığın yüksekliği veya düşüklüğü metabolik olayları farklı yönlerde etkilemekte, böylece büyüme ve gelişme farklı düzeyde ortaya çıkmaktadır. Doğal yayılış alanlarına uygun olarak, iç mekan süs bitkilerinin sıcaklık gereksinmeleri de değişiktir. Bu bitkiler, genellikle 0 º C nin üzerindeki sıcaklıklarda yetişebilir.
  SU Bitkinin türüne göre vermeniz gereken su miktarı değişiklik göstermektedir. Bazı iç mekan bitkileri kuru toprak severken bazılarını sürekli nemli tutmak gerekebilir. Ayrıca aldıkları ışık miktarı yani bitkiyi konumlandırış şekliniz ihtiyaç duyduğu su miktarı üzerinde etkilidir. Örneğin fazla derin olmayan saksılardaki salon bitkileri her gün su isterken büyük saksılarda yetişen bitkiler 1 hafta boyunca su istemeyebilmektedir.
 Bitkiler kökleriyle suda erimiş halde bulunan besin tuzlarını alırlar. Bunların kökler aracılığıyla yapraklara ve oradan da işlenerek toprak üstü vejetatif organlara, çiçek ve meyvelere taşınmaları su sayesinde olur. Yapılan araştırmalar bitkiler tarafından alınan suyun % 80 ‘ınının yapraklardan su buharı şeklinde kaybolduğunu göstermektedir. Bu kayıp, bitkinin bulunduğu ortamdaki orantılı hava nemi ile doğrudan ilişkili olup; havanın içerdiği nemin düşük olduğu oranda yüksektir. Olağan koşullarda bitkinin terleme yoluyla kaybettiği su miktarı ile kökler tarafından alınan su miktarı arasında bir denge vardır.
 Ortam koşulları bitkinin kökleri ile almış olduğu su miktarından daha fazla terleme yapmasını gerektirdiğinde bitkinin yapraklarında sarkmalar, pörsümeler, sararmalar ve kurumalar gözlenir. Bitkinin bulunduğu yerin orantılı nemi yüksek ise bitkinin terleme hızı düşük olacağından su gereksinimi de azalacaktır. İç mekan süs bitkilerinin çoğu için istenen orantılı nem oranı %60-70 kadardır.
 IŞIK Doğadaki diğer bitkiler gibi iç mekan süs bitkileri de özümleme yapabilmeleri, büyüme ve gelişmeleri için ışığa gereksinim duyarlar. Bitkiler gelişme dönemlerinde bol ışığa, buna karşılık dinlenme dönemlerinde daha az ışığa gereksinim duyarlar. İç mekan süs bitkileri ışığa olan gereksinimleri açısından güneşli, aydınlık, yarı gölge ve gölge yerlerde yetiştirilen bitkiler olmak üzere dört grupta toplanabilir. Birinci gruba giren süs bitkileri iç mekanlarda çoğunlukla güneye bakan pencerelerde veya yazın bahçede doğrudan doğruya güneş ışığı alan yerlerde bulundurulur. İkinci gruba girenler ise; doğrudan doğruya ve sürekli güneş ışığı almayan yerlerde yetiştirilen bitkilerdir. Bunların doğu veya batı penceresinin hemen arkasında bulundurulmaları uygundur. Yarı gölge yerleri seven bitkiler ise, hafif veya çok hafif güneşli yerlerde bulundurulur. Bunların doğu veya batıya bakan pencerelerin yakınında bulundurulması uygun olup, ayrıca çok güneşli zamanlarda bu yerlerin gölgelenmesi gerekir. Gölge koşullarda yetişen süs bitkileri ise iç mekanların güneş almayan yerlerinde (özellikle kuzeye bakan pencerelerde) ve seraların iyice gölgelenmiş bölümlerinde bulundurulmalıdır.
 TOPRAK:  Bazı iç mekan bitkileri kuru toprak severken bazılarını sürekli nemli tutmak gerekebilir. Ayrıca aldıkları ışık miktarı yani bitkiyi konumlandırış şekliniz ihtiyaç duyduğu su miktarı üzerinde etkilidir. Örneğin fazla derin olmayan saksılardaki salon bitkileri her gün su isterken büyük saksılarda yetişen bitkiler 1 hafta boyunca su istemeyebilmektedir.
 Bitki yetiştirme ortamı olarak kullanılacak ideal bir toprakta kum, silt ve kil parçacıklarının uygun oranlarda karışmış halde bulunmaları istenir. Bu farklı büyüklükteki parçacıkların yaklaşık aynı oranlarda karışmasından oluşmuş topraklar, bünye sınıflamasında tınlı topraklar olarak adlandırılır. Tınlı toprak, saksı harçlarının en önemli yapı maddesidir. Uygun bir bitki gelişimi için toprakta belirli oranda suyun bulunması istenir. Çünkü su bitkilerin önemli bir yapı maddesini oluşturduğu gibi besin maddelerinin bitkiler tarafından alınmaları da toprak suyu aracılığıyla olur.
TORF (TURBA) : Bataklık ve benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin kısmen parçalanmış ve birikmesiyle oluşmuş organik maddelere denir. Turba birçok çağdaş tohum, çelik ve saksı harçlarının vazgeçilmez bir malzemesi olup; tınsız kompostların çoğunun temelini oluşturur. Tek başına da harç olarak kullanılabilmekle birlikte, daha çok başka materyallerle çeşitli oranlarda karıştırılarak kullanılmaktadır. Açık kahverengi veya sarımsı kahverengi lifli tipler yosun, kamış yada saz kalıntılarından oluşmuşlardır. Turba topraklarının hacim ağırlıkları düşük, su tutma kapasiteleri yüksektir Küçük parçalar tümüyle kumlu topraklar dışında diğer bütün topraklar için uygundur. Turba doğal durumda azot dışında belli başlı besin maddelerinden yoksundur. Turbaların oluştuğu bataklıklarda çok çeşitli bitkiler yetişmekte ve turbalar bu belli başlı bitki türlerine göre sınıflandırılmalıdır.

 İÇ MEKAN SÜS BİTKİLERİNİN BAKIM ÖNLEMLERİ •
 Saksı Değiştirme •
Su ve Sulama •
 Gübre ve Gübreleme •
 Budama •
Temizleme •
 Havalandırma •
 Destek sağlama
 SAKSI DEĞİŞTİRME
Saksı değiştirme işlemi,
Saksı değiştirmeyi gerektiren  bitkinin toprak kısmı ile birlikte köklerinin de gelişmesi ve saksının zamanla yetersiz duruma gelmesidir. Salon bitkiniz için saksı seçerken toprağı ve suyu muhafaza edecek, temiz ve iyi bir drenaj sistemine sahip olduğundan emin olun. Bitkinizi dikmeden önce kimyasal maddelerden ve olası zararlılardan arındırmak için bulaşık deterjanı veya çamaşır suyu ile yıkadıktan sonra bol su ile durulayabilirsiniz.
Yani saksı bitkilerinde büyümeyle birlikte, saksı değişimi yapılmaktadır. bitkiler kısmen renklerini yitirir ve daha az aktif olurlarsa büyük bir olasılıkla saksı değiştirme gereklidir.  Çoğu iç mekan bitkileri, özellikle yaprakları için yetiştirilen bitkiler, aynı saksıda bir yıl veya 18 ay tutulabilir
. Çok genel bir kural olarak, saksı değiştirme işleminin hızlı gelişen genç bitkilerde her yıl, yaşlı bitkilerde ise birkaç yılda yapılması gerektiği söylenebilir. Saksı değiştirme için en uygun zaman, yine bitkiden bitkiye değişmekle birlikte, ilkbaharda yeni gelişmenin başlangıcındadır. Saksı değiştirme sırasında genel bir kural, yeni saksının eskisine oranla bir boy daha büyük tutulmasıdır.

Saksısı değişecek bitki akşamdan sulanır. Değişecek saksıdaki bitki, işaret ve orta parmak arasına alınarak ters çevrilir. tabanına vurularak itilir. Bitki topraklı olarak saksıdan çıkarılıp, altına taş ve toprak konulmuş yeni saksıya yerleştirilir. Yerleştirilmeden önce bitki etrafındaki toprak tan çıkan kökler kesilir. Dikimden sonra etrafına ve toprak ilavesi yapılır. Sulamayla birlikte birlikte birkaç gün nemli ortamlarda tutulmalıdır. Saksı değişmeden şu özelliği göz önünde tutmak gerekir; saksı değil, bitki kendini göstermelidir. Örneğin, büyük bir saksıya küçücük bir süs bitkisi dikilirse süs bitkisinin kaybolduğunu görürüz.
SULAMA:. Sulama suları normal ısı derecesinde, dinlendirilmiş ve havadar olmalıdır. Soğuk, havasız, tuzlu ve kireçli sular sulama suyu olarak önerilmez. Sular, yağmur, kuyu, kaynak ve durgun sular diye adlandırılırlar. Yağmur suları ve akarsular tercih edilenleridir. Sulamayı etkileyen en önemli etmenlerden biri bitki çeşididir.  Bitkiler etkin gelişme dönemlerinde dinlenme dönemine göre suya daha çok gereksinme duyarlar. Ancak bitki goncaya kaktığında suyunu biraz azaltmalıdır. Eğer kökler toprak içerisinde fazlaca yayılıp tüm saksıyı doldurmuş ise, su bitki tarafından kolayca alınır ve topraktaki nem kısa sürede kaybolur. Bu durumda bitkileri sık sulamak gerekir. Su tutma kapasitesi düşük olan kumlu topraklarda yetiştirilen bitkileri, humusça zengin tınlı topraklardakine oranla daha sık sulamak gerekir. Sulama süresi ve miktarı bitki türüne göre değişir. Genel olarak su miktarının, saksı altından çıkmayacak ölçüde olması önerilir. Her sulamada fazla miktar su verilip, saksı altından çıkması, toprağın devamlı yıkanması ve besin maddelerinin süzülüp gitmesi demektir. Sulama yalnız topraktan değil, ara sıra yapraklara su püskürtmek suretiyle de olur. Kilden yapılmış saksılar gözenekli olup, suyu toprak yüzeyi yanında saksı kenarındaki gözeneklerden de kaybederler. Bu nedenle bu tip saksılardaki topraklar plastik vb saksılara göre daha çabuk kurudukları için daha sık sulanmaları gerekir. Bazı bitkiler için belirli iklim koşullarında haftada 2-3 kez sulamak yeterlidir. Su bitkiler için son derece önemlidir, ama aşırı sulamada hiç su vermemek kadar tehlikelidir. Önemli olan nokta bitkileri her gün gözlemek ve her akla geldiği zaman değil, suya gereksinim gösterince sulamaktır
. İyi bir yetiştirici gözle izlemek veya dokunmak suretiyle bitkinin suya gereksinim duyup duymadığını anlayabilir. Eğer bitkide solma belirtileri varsa, büyük bir olasılıkla susuz demektir. Sulama yaparken su birden verilmemeli, yavaş yavaş ve saksı toprağını oymayacak şekilde verilmelidir. Kural olarak bitkilerin günün sıcak saatlerinde sulanmaması gerekir. Gelişme dönemi olan ilkbahar ve özellikle yaz aylarında akşamüzeri sulama yapılması uygundur.
GÜBRE VE GÜBRELEME Tüm kültür bitkileri gibi iç mekanlarda yetiştirilen süs bitkileri de, normal ve sağlıklı bir gelişim için yeterli ve dengeli bir beslenmeye gereksinim duyarlar.

  Toprakların özelliklerini düzeltmek, bitkisel üretimi nitelik ve nicelik yönünden artırmak amacıyla toprağa verilen her türlü organik ve inorganik kökenli maddelere “gübre”, bu maddelerin toprağa verilme işlemine de “gübreleme” adı verilir.
Gübreler topraktan verilebildiği gibi yapraktan da verilebilir
. İç mekan süs bitkilerinde; •
 Kullanılacak gübreler hafif asit özellikte olmalıdır. •
 Gübrelemeden önce saksı toprağı iyice sulanmalıdır.
• Gübreleme kesinlikle doğrudan güneş ışığı altında yapılmamalı, gübrelerin akşama doğru gübrelenmesi tercih edilmelidir.
• Yaprakları alaca renkli olan bitkilere az gübre verilmelidir. Aksi halde yaprakların yeşil renk aldığı görülür.
• Yalnız yaprakları için yetiştirilen sürekli yeşil otsu bitkilerin, genellikle kış sonundan sonbahar başlangıcına değin gübrelenmelerine karşın, çiçekleri için yetiştirilen bitkiler esas gelişme döneminde, tomurcuk ve çiçek oluşumu sırasında, yapraklarını döken süs bitkiler ise bir miktar yapraklandıktan sonra gübrelenirler. Saksı bitkilerinde, saksı toprağı hazırlanırken bir miktar çiftlik gübresi verilir.
 BUDAMA
 Süs bitkilerinde, gençleştirme ve şekil verme amacıyla yapılan bir işlemdir. Gövdeleri odunsu yapıda ve fazla boylanma özeliğinde olan iç mekan süs bitkilerini bodurlaştırmak ve alt kısımlardan başlayarak dallanmalarını sağlamak için budamak gereklidir.

Ağaç ve ağaçcıklarda budama, ilkbahar öncesi gözler uyanmadan yapılmalıdır. Büyüme döneminde daha hızlı gelişen üst sürgünleri zayıflatmak için, yumuşak tepe sürgünleri alma ile yan dallarının daha iyi gelişmesi ve daha bol çiçeklenmesi sağlanır. Bazı bitkilerde iki çiçek arandığından yan tomurcukların koparılması ile uç tomurcuklar daha güçlü büyür ve daha iri, güzel çiçekler elde edilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder