Salon bitkileri
İç mekan süs bitkileri ya da diğer adıyla
salon bitkileri dış mekan ve bahçe bitkilerinden daha farklı bakım
gerektimektedir. İç mekan bitkileri için özellikle üretilmiş topraklardan satın
almalısınız. Toprak hava ve suyu geçirecek durumda olmalıdır. Bunun için
toprağınıza küçük gözenekli taşlar karıştırabilirsiniz. Bu taşlar fazla suyun
buharlaşmasına olanak tanıyarak bitkinin mantarlanmasını engellemektedir.
İç Mekan Süs Bitkileri
Bakım Önerileri
SICAKLIK Bütün
diğer hayat olaylarında olduğu gibi bitkilerin büyüme ve gelişmelerinin de
bulundukları yerin sıcaklığıyla sıkı ilişkisi vardır. Büyüme her bitki için
karakteristik ve belli sıcaklıklarda mümkündür. Genel olarak 15-35ºC arasında
bitkiler, gelişme ve büyüme gösterirler. Sıcaklığın yüksekliği veya düşüklüğü
metabolik olayları farklı yönlerde etkilemekte, böylece büyüme ve gelişme
farklı düzeyde ortaya çıkmaktadır. Doğal yayılış alanlarına uygun olarak, iç
mekan süs bitkilerinin sıcaklık gereksinmeleri de değişiktir. Bu bitkiler,
genellikle 0 º C nin üzerindeki sıcaklıklarda yetişebilir.
SU Bitkinin türüne göre vermeniz gereken su miktarı değişiklik göstermektedir.
Bazı iç mekan bitkileri kuru toprak severken bazılarını sürekli nemli tutmak
gerekebilir. Ayrıca aldıkları ışık miktarı yani bitkiyi konumlandırış şekliniz
ihtiyaç duyduğu su miktarı üzerinde etkilidir. Örneğin fazla derin olmayan
saksılardaki salon bitkileri her gün su isterken büyük saksılarda yetişen
bitkiler 1 hafta boyunca su istemeyebilmektedir.
Bitkiler kökleriyle
suda erimiş halde bulunan besin tuzlarını alırlar. Bunların kökler aracılığıyla
yapraklara ve oradan da işlenerek toprak üstü vejetatif organlara, çiçek ve
meyvelere taşınmaları su sayesinde olur. Yapılan araştırmalar bitkiler
tarafından alınan suyun % 80 ‘ınının yapraklardan su buharı şeklinde
kaybolduğunu göstermektedir. Bu kayıp, bitkinin bulunduğu ortamdaki orantılı
hava nemi ile doğrudan ilişkili olup; havanın içerdiği nemin düşük olduğu
oranda yüksektir. Olağan koşullarda bitkinin terleme yoluyla kaybettiği su
miktarı ile kökler tarafından alınan su miktarı arasında bir denge vardır.
Ortam koşulları
bitkinin kökleri ile almış olduğu su miktarından daha fazla terleme yapmasını
gerektirdiğinde bitkinin yapraklarında sarkmalar, pörsümeler, sararmalar ve
kurumalar gözlenir. Bitkinin bulunduğu yerin orantılı nemi yüksek ise bitkinin
terleme hızı düşük olacağından su gereksinimi de azalacaktır. İç mekan süs
bitkilerinin çoğu için istenen orantılı nem oranı %60-70 kadardır.
IŞIK Doğadaki diğer bitkiler gibi iç mekan süs
bitkileri de özümleme yapabilmeleri, büyüme ve gelişmeleri için ışığa
gereksinim duyarlar. Bitkiler gelişme dönemlerinde bol ışığa, buna karşılık
dinlenme dönemlerinde daha az ışığa gereksinim duyarlar. İç mekan süs bitkileri
ışığa olan gereksinimleri açısından güneşli, aydınlık, yarı gölge ve gölge
yerlerde yetiştirilen bitkiler olmak üzere dört grupta toplanabilir. Birinci
gruba giren süs bitkileri iç mekanlarda çoğunlukla güneye bakan pencerelerde
veya yazın bahçede doğrudan doğruya güneş ışığı alan yerlerde bulundurulur.
İkinci gruba girenler ise; doğrudan doğruya ve sürekli güneş ışığı almayan
yerlerde yetiştirilen bitkilerdir. Bunların doğu veya batı penceresinin hemen
arkasında bulundurulmaları uygundur. Yarı gölge yerleri seven bitkiler ise,
hafif veya çok hafif güneşli yerlerde bulundurulur. Bunların doğu veya batıya
bakan pencerelerin yakınında bulundurulması uygun olup, ayrıca çok güneşli
zamanlarda bu yerlerin gölgelenmesi gerekir. Gölge koşullarda yetişen süs
bitkileri ise iç mekanların güneş almayan yerlerinde (özellikle kuzeye bakan
pencerelerde) ve seraların iyice gölgelenmiş bölümlerinde bulundurulmalıdır.
TOPRAK: Bazı iç mekan bitkileri kuru toprak
severken bazılarını sürekli nemli tutmak gerekebilir. Ayrıca aldıkları ışık
miktarı yani bitkiyi konumlandırış şekliniz ihtiyaç duyduğu su miktarı üzerinde
etkilidir. Örneğin fazla derin olmayan saksılardaki salon bitkileri her gün su
isterken büyük saksılarda yetişen bitkiler 1 hafta boyunca su
istemeyebilmektedir.
Bitki yetiştirme ortamı
olarak kullanılacak ideal bir toprakta kum, silt ve kil parçacıklarının uygun
oranlarda karışmış halde bulunmaları istenir. Bu farklı büyüklükteki
parçacıkların yaklaşık aynı oranlarda karışmasından oluşmuş topraklar, bünye
sınıflamasında tınlı topraklar olarak adlandırılır. Tınlı toprak, saksı
harçlarının en önemli yapı maddesidir. Uygun bir bitki gelişimi için toprakta
belirli oranda suyun bulunması istenir. Çünkü su bitkilerin önemli bir yapı
maddesini oluşturduğu gibi besin maddelerinin bitkiler tarafından alınmaları da
toprak suyu aracılığıyla olur.
TORF (TURBA) :
Bataklık ve benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin kısmen
parçalanmış ve birikmesiyle oluşmuş organik maddelere denir. Turba birçok
çağdaş tohum, çelik ve saksı harçlarının vazgeçilmez bir malzemesi olup; tınsız
kompostların çoğunun temelini oluşturur. Tek başına da harç olarak
kullanılabilmekle birlikte, daha çok başka materyallerle çeşitli oranlarda
karıştırılarak kullanılmaktadır. Açık kahverengi veya sarımsı kahverengi lifli
tipler yosun, kamış yada saz kalıntılarından oluşmuşlardır. Turba topraklarının
hacim ağırlıkları düşük, su tutma kapasiteleri yüksektir Küçük parçalar tümüyle
kumlu topraklar dışında diğer bütün topraklar için uygundur. Turba doğal
durumda azot dışında belli başlı besin maddelerinden yoksundur. Turbaların
oluştuğu bataklıklarda çok çeşitli bitkiler yetişmekte ve turbalar bu belli
başlı bitki türlerine göre sınıflandırılmalıdır.
İÇ MEKAN SÜS
BİTKİLERİNİN BAKIM ÖNLEMLERİ •
Saksı Değiştirme •
Su ve Sulama •
Gübre ve Gübreleme •
Budama •
Temizleme •
Havalandırma •
Destek sağlama
SAKSI DEĞİŞTİRME
Saksı değiştirme işlemi,
Saksı değiştirmeyi gerektiren bitkinin toprak kısmı ile birlikte köklerinin
de gelişmesi ve saksının zamanla yetersiz duruma gelmesidir. Salon bitkiniz için saksı seçerken toprağı ve suyu muhafaza edecek, temiz
ve iyi bir drenaj sistemine sahip olduğundan emin olun. Bitkinizi dikmeden önce
kimyasal maddelerden ve olası zararlılardan arındırmak için bulaşık deterjanı
veya çamaşır suyu ile yıkadıktan sonra bol su ile durulayabilirsiniz.
Yani saksı bitkilerinde büyümeyle birlikte, saksı değişimi
yapılmaktadır. bitkiler kısmen renklerini yitirir ve daha az aktif olurlarsa
büyük bir olasılıkla saksı değiştirme gereklidir. Çoğu iç mekan bitkileri, özellikle yaprakları
için yetiştirilen bitkiler, aynı saksıda bir yıl veya 18 ay tutulabilir
. Çok genel bir kural olarak, saksı değiştirme işleminin hızlı
gelişen genç bitkilerde her yıl, yaşlı bitkilerde ise birkaç yılda yapılması
gerektiği söylenebilir. Saksı değiştirme için en uygun zaman, yine bitkiden
bitkiye değişmekle birlikte, ilkbaharda yeni gelişmenin başlangıcındadır. Saksı
değiştirme sırasında genel bir kural, yeni saksının eskisine oranla bir boy
daha büyük tutulmasıdır.
Saksısı değişecek bitki akşamdan sulanır. Değişecek saksıdaki
bitki, işaret ve orta parmak arasına alınarak ters çevrilir. tabanına vurularak
itilir. Bitki topraklı olarak saksıdan çıkarılıp, altına taş ve toprak konulmuş
yeni saksıya yerleştirilir. Yerleştirilmeden önce bitki etrafındaki toprak tan
çıkan kökler kesilir. Dikimden sonra etrafına ve toprak ilavesi yapılır.
Sulamayla birlikte birlikte birkaç gün nemli ortamlarda tutulmalıdır. Saksı
değişmeden şu özelliği göz önünde tutmak gerekir; saksı değil, bitki kendini
göstermelidir. Örneğin, büyük bir saksıya küçücük bir süs bitkisi dikilirse süs
bitkisinin kaybolduğunu görürüz.
SULAMA:. Sulama
suları normal ısı derecesinde, dinlendirilmiş ve havadar olmalıdır. Soğuk,
havasız, tuzlu ve kireçli sular sulama suyu olarak önerilmez. Sular, yağmur,
kuyu, kaynak ve durgun sular diye adlandırılırlar. Yağmur suları ve akarsular
tercih edilenleridir. Sulamayı etkileyen en önemli etmenlerden biri bitki
çeşididir. Bitkiler etkin gelişme
dönemlerinde dinlenme dönemine göre suya daha çok gereksinme duyarlar. Ancak
bitki goncaya kaktığında suyunu biraz azaltmalıdır. Eğer kökler toprak
içerisinde fazlaca yayılıp tüm saksıyı doldurmuş ise, su bitki tarafından
kolayca alınır ve topraktaki nem kısa sürede kaybolur. Bu durumda bitkileri sık
sulamak gerekir. Su tutma kapasitesi düşük olan kumlu topraklarda yetiştirilen
bitkileri, humusça zengin tınlı topraklardakine oranla daha sık sulamak
gerekir. Sulama süresi ve miktarı bitki türüne göre değişir. Genel olarak su miktarının,
saksı altından çıkmayacak ölçüde olması önerilir. Her sulamada fazla miktar su
verilip, saksı altından çıkması, toprağın devamlı yıkanması ve besin
maddelerinin süzülüp gitmesi demektir. Sulama yalnız topraktan değil, ara sıra
yapraklara su püskürtmek suretiyle de olur. Kilden yapılmış saksılar gözenekli
olup, suyu toprak yüzeyi yanında saksı kenarındaki gözeneklerden de
kaybederler. Bu nedenle bu tip saksılardaki topraklar plastik vb saksılara göre
daha çabuk kurudukları için daha sık sulanmaları gerekir. Bazı bitkiler için
belirli iklim koşullarında haftada 2-3 kez sulamak yeterlidir. Su bitkiler için
son derece önemlidir, ama aşırı sulamada hiç su vermemek kadar tehlikelidir.
Önemli olan nokta bitkileri her gün gözlemek ve her akla geldiği zaman değil,
suya gereksinim gösterince sulamaktır
. İyi bir yetiştirici gözle izlemek veya dokunmak suretiyle
bitkinin suya gereksinim duyup duymadığını anlayabilir. Eğer bitkide solma
belirtileri varsa, büyük bir olasılıkla susuz demektir. Sulama yaparken su
birden verilmemeli, yavaş yavaş ve saksı toprağını oymayacak şekilde
verilmelidir. Kural olarak bitkilerin günün sıcak saatlerinde sulanmaması
gerekir. Gelişme dönemi olan ilkbahar ve özellikle yaz aylarında akşamüzeri
sulama yapılması uygundur.
GÜBRE VE GÜBRELEME Tüm
kültür bitkileri gibi iç mekanlarda yetiştirilen süs bitkileri de, normal ve
sağlıklı bir gelişim için yeterli ve dengeli bir beslenmeye gereksinim
duyarlar.
Toprakların
özelliklerini düzeltmek, bitkisel üretimi nitelik ve nicelik yönünden artırmak
amacıyla toprağa verilen her türlü organik ve inorganik kökenli maddelere
“gübre”, bu maddelerin toprağa verilme işlemine de “gübreleme” adı verilir.
Gübreler topraktan verilebildiği gibi yapraktan da verilebilir
. İç mekan süs bitkilerinde; •
Kullanılacak gübreler
hafif asit özellikte olmalıdır. •
Gübrelemeden önce saksı
toprağı iyice sulanmalıdır.
• Gübreleme kesinlikle doğrudan güneş ışığı altında
yapılmamalı, gübrelerin akşama doğru gübrelenmesi tercih edilmelidir.
• Yaprakları alaca renkli olan bitkilere az gübre
verilmelidir. Aksi halde yaprakların yeşil renk aldığı görülür.
• Yalnız yaprakları için yetiştirilen sürekli yeşil otsu
bitkilerin, genellikle kış sonundan sonbahar başlangıcına değin
gübrelenmelerine karşın, çiçekleri için yetiştirilen bitkiler esas gelişme
döneminde, tomurcuk ve çiçek oluşumu sırasında, yapraklarını döken süs bitkiler
ise bir miktar yapraklandıktan sonra gübrelenirler. Saksı bitkilerinde, saksı
toprağı hazırlanırken bir miktar çiftlik gübresi verilir.
BUDAMA
Süs bitkilerinde,
gençleştirme ve şekil verme amacıyla yapılan bir işlemdir. Gövdeleri odunsu
yapıda ve fazla boylanma özeliğinde olan iç mekan süs bitkilerini
bodurlaştırmak ve alt kısımlardan başlayarak dallanmalarını sağlamak için
budamak gereklidir.
Ağaç ve ağaçcıklarda budama, ilkbahar öncesi gözler uyanmadan
yapılmalıdır. Büyüme döneminde daha hızlı gelişen üst sürgünleri zayıflatmak
için, yumuşak tepe sürgünleri alma ile yan dallarının daha iyi gelişmesi ve
daha bol çiçeklenmesi sağlanır. Bazı bitkilerde iki çiçek arandığından yan
tomurcukların koparılması ile uç tomurcuklar daha güçlü büyür ve daha iri,
güzel çiçekler elde edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder