AĞAÇ BUDAMA ANKARA

YEŞİL GÜBRE FAYDALARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YEŞİL GÜBRE FAYDALARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12/15/2016

leonardit ve hümik asit


LEONARDİT:
Leonardit in bitki üretimindeki etkileri;
Bitki köklerinin solunum ve oluşumunu hızlandırırlar,
Bitkilerin vejetatif organlarının ve köklerinin büyümesini uyarır,
Bitki hücre zarlarının geçirgenliğini artırarak, bitki beslenmesini yükseltir,
Bitkinin yasam isteğini artırır,
Bitkinin yasama isteği ve tohumun çimlenme gücünü artırır,
Bitki kök sistemi ve hücre çoğalmasını uyararak bitkinin dengeli büyümesini sağlar.

Toprağın özelliklerini geliştirir,
demirin bitki tarafından alınabilirliğini sağlar,
Bitki gelişimi için gerekli olan organik ve mineral maddelerin her ikisini de zenginleştirir,
Bitkilerin ihtiyacı olan kimyasal gübrelerin, kök bölgesinde toprak suyunda tutulmasını sağlar,
Toprak tuzluluğunun azalmasına yardımcı olur.


HÜMİK ASİT

Topraktaki organik maddelerin ana içeriği humustur. Hümik asit ise humusun en aktif maddesidir. Günümüzde artan kimyasal gübre kullanımı humusun hızla tükenmesine neden olmuştur. Oysaki humus gübrelerin alınımını kolaylaştıran bir maddedir. Bu sorunun çözümü için son yıllarda hümik madde (hümik asit ve fulvik asit) uygulamaları yapılmaya başlanmıştır.  
Toprak organik maddesi; canlı, cansız yada çürümüş (dekompoze) olan tüm organik maddeleri içeren bir terimdir. Tamamen çürümüş organik yapılar HUMUS olarak adlandırılır.
 Hümik Maddelerin Özellikleri 
Adı geçen terimleri kısaca tanımlamak gerekirse; 
Humus: Toprağın % 55-60 INI  oluşturan temel maddesidir. Tamamen çürümüş organik maddelerden oluşur. Toprak verimliliğinde önemli rol oynar. 
.  
Fülvik asitler: Tüm pH koşulları altında suda çözünür formda olan hümik maddelerin bir bölümüdür. Fülvik asitlerin renkleri açık sarı -sarı kahverengidir. 
Hümik Asitler: Hümik asitler topraktan elde edilen ana bileşiklerdir. Koyu kahve-siyah renklidirler. Doğal olarak oluşan hümik asit moleküllerine bağlı 60 ‘ı aşan farklı iz element çeşitli canlı organizmaların kullanımına hazır olarak bulunmaktadır. 
Hümik Asit ve Fulvik Asit Kaynakları Nelerdir? 
Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi hümik ve fülvik asitler çeşitli kaynaklardan elde edilebilir
hümifikasyon süreci sonunda oluşan linyit kömürünün okside olmuş formudur. Yüksek katyon değişim kapasitesine sahiptir. Leonardit kaynaklı hümik asitler uzun süre etki gösterirler. Azot gibi besin maddeleri ile rekabete girmezler. Organik tarımda da güvenle kullanılmaktadır.
Aşağıda incelendiğinde hümik ve fülvik asit kaynağı olarak leonarditin en fazla içeriğe ve değere sahip olduğu görülmektedir.


Hümik Asit ve Fülvik Asit Arasındaki Farklar Nelerdir?
bitki kalıntıları çürüdükleri zaman fülvik ve hümik asitlerin her ikisi de oluşurtopraktaki mikro organizmalar için yaralıdırlar. Fülvik asit hümik aside göre daha küçük bir moleküler yapıya sahiptir. Bunun sonucu olarak kalıcılığı daha azdır ve daha kolay parçalanır. Ancak yaprak uygulamalarında bitkiye giriş hızı daha yüksektir. Hümik asit ise toprakta uzun süre kalır ve zaman içerisinde yavaş parçalanır. Genel olarak toprak organik madde miktarını arttırmada uzun süreli etkilerinden dolayı hümik asitlerden faydalanılır.
Hümik Maddelerin Kumlu Topraklarda Nasıl Bir Faydası Vardır?
Kumlu toprakların aralıklı bir yapısı vardır. Bu tip topraklarda besinler aşağı doğru kolayca ilerler ve üretici için ekonomik kayıplara neden olur.
Organik maddeler yani humatlar toprağın besin maddelerini tutmasını ve bitkinin bunlardan daha rahat faydalanmasını sağlar. Hümik maddelerin etrafı negatif yüklüdür ve uygulanan gübrelerdeki besin maddelerini ve aynı zamanda suyun tutulmasını sağlarlar.
Hümik Maddelerin Katyon Değişim Kapasitesi İle Besin Maddelerini Tutması
Hümik Maddelerin Killi Topraklarda Nasıl Bir Faydası Vardır?
Killi topraklar sıkı, su geçirmeyen ve ağır bir yapıya sahiptir. Bu tipteki topraklar soğuk ve nemli hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise büzülür ve küçülürler. Her iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir.

Toprak kurumaya başladığı zaman su molekülleri kil parçalarının arasından uzaklaşır. Suyun bu hareketi kil parçalarının bir birlerine çok yaklaşmasına, hacimlerinin küçülmesine ve yüzeyde çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar organik madde eksikliği olan killi toprakların ortak özelliğidir.
Bu tip topraklara hümik madde eklenmesi toprak yapısını iyileştirmektedir. Hümik asit kil parçalarının arasına girerek kuru ve sıcak havalarda sıkı bir şekilde birleşmelerini ve yapışmalarını engellemektedirler. Büyük hümik asit molekülleri kil parçalarını ayrı ayrı tutabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu alanlara yerleşebilmektedir. Şekil 4’da hümik maddelerin killi toprakların yapısını nasıl iyileştirdiği ve gevşettiği görülmektedir.
Hümik Asitlerin Diğer Faydaları Nelerdir?
Humik asitlerin yararları fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak üç grupta toplanır.
1-) Fiziksel Yararları :
a) Toprağın yapısını düzeltir.
b) Toprağın havalanma özelliğini arttırır. Köklerin daha iyi havalanmasını sağlar
c) Toprağın su tutma kapasitesini arttırır. ( Kendi ağırlığının 20 katı fazla ağırlıktaki suyu tutabilme yeteneği vardır. )
d) Toprağın rengini koyulaştırarak daha fazla güneş enerjisinin emilmesini sağlar.
2) Kimyasal Yararları :
a) Asidik ve bazik özelliklerdeki toprakları nötralize eder. Fazla tuzluluğu ve fazla kireçliliği gidererek toprağın pH' sını düzenler.
b) Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök bölgesinde depolar ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır.
c)Toprağın katyon değişim kapasitesini en yüksek seviyeye çıkartır.
d) Hümik asit kimyasal olarak aktif bir karaktere sahiptir ve topraktaki çeşitli metaller, mineraller ve organikler ile çözünebilir veya çözünemez kompleksler oluşturma yeteneği vardır. Bu özelliği bitkinin besinleri kolay ve sürekli almasını sağlar. Demir noksanlığını gidermeye yardımcı olur.
e) Şelatlama özelliğine sahiptir.
f) Topraktaki kireç içerisindeki karbondioksiti serbest duruma getirir. Bu serbest karbondioksitin fotosentezde kullanılması imkanını hazırlar.
g) Topraktaki azot, fosfor, potasyum, demir, çinko ve iz elementler gibi gerekli besinlerin bitki tarafından alınabilmesini en yüksek düzeye çıkartır.
h) Bitki gelişimi için gerekli olan mineraller (iz mineraller de dahil) ve organik maddelerce zengindir. Ayrıca, doğal karbon içermesinden dolayı bitkinin gelişiminde kullanılabileceği oldukça fazla miktarda enerji de ihtiva eder kaloriye kadar
ı) Hümik asit biyokimyasal özelliği ile toprağın zararlı, kirletici ve zehirli maddelerden temizlenmesini sağlar. Toprakta mevcut olan kurşun, cıva, kadmiyum ve diğer zararlı ve radyoaktif elementlerin, endüstriyel atıkların, zehirlerin ve çevre için zararlı kimyasal maddelerin (ilaçlamadan gelenler de dahil) çözünebilir durumdan çözünemez duruma geçmelerini sağlar. Böylece, bunların bitki tarafından emilmelerini önler. Bunların zamanla dibe çökmesi sonucu toprak temizlenir.
3) Biyolojik Yararları :
a) Hücre bölünmesini hızlandırır. Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
b) Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır. Kökleri kuvvetlendirir. Saçak kök oluşumunu teşvik eder.
c) Tohumda çimlenmeyi hızlandırır. Bitkinin hayatta kalabilme yeteneğini arttırır. idelerin daha hızlı ve kuvvetli büyümelerini sağlar.
d) Bitkide hücre enerjisinin fazlalaşmasını sağlar.
e) Bitki metabolizmasını düzenleyerek azot bileşenlerinin birikmesini önler.
f) Yararlı toprak mikroorganizmalarının gelişmeleri ve çoğalmaları üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki miktarını ve aktivitelerini arttırır.
g) Bitkinin soğuğa, sıcağa ve fiziksel etkilere karşı dayanıklılığını arttırır.
h) Meyvelerde (üründe) KABUK kalınlığının artmasını sağlar. Böylece, ürünün depolanma süresi ve raf ömrü uzar.


AHIR GÜBRELERİ

AHIR GÜBRELERİ GENEL BİLGİLER

Ahır ve kümes hayvanlarının katı ve sıvı dışkıları ile yataklık malzemenin karışımından elde edilen materyallere hayvan gübresi (çiftlik gübresi veya ahır gübresi) denilmektedir.
FAYDALARI NELERDİR?
Ahır gübreleri bitkilerin gelişimi için gerekli bitki besin maddelerini sağlar.
Ahır gübresinin toprağa verilmesi sonucu toprağın su tutma kapasitesi artar,geçirgenliği olumlu yönde etkilenir. Böylece ahır gübresi, suyun toprak yüzeyinden bağımsızca akmasına, buharlaşmasına ve tarıma elverişli toprakları taşıyıp götürmesine engel olur. Ahır gübreleri ile, toprakların tarlada tutulması erozyon tehlikesine karşı bir tedbir olarak düşünülmelidir.

Ahır gübrelerinin uygulandığı topraklar daha kolay tava gelir ve işlenmesi kolaydır. Ayrıca ince yapılı killi  toprakların parça bağlılığını gevşetir, hava boşluklarını arttırır ve toprağa bitki gelişimi için uygun bir yapı kazandırır. Kumlu yapıdaki topraklarda ise toprak parçacıklarının birbirine yapışmasını sağlar.
Ahır gübrelerinin en önemli özelliklerinden biri de zengin mikroorganizma kaynağı olmasıdır. Toprakla karıştırılan ahır gübresi, topraktaki mikroorganizma sayısını ve etkinliğini arttırır.
  
AHIR GÜBRELERİ ÖZELLİKLERİ:
1.  Hayvanların cinsi, yaşı ve beslenme durumları,
2. Ahırın yapısı ile yataklık malzemenin cinsi

Hayvan gübrelerinin içerdiği bitki besin maddeleri, elde edildikleri hayvanın cinsine, yaşına ve beslenme durumuna göre farklılıklar gösterir. Genelde hayvanlar yedikleri besin maddelerinin ancak %45’inden yararlanabilirler. Yemde bulunan bitki besin maddelerinin yarısından fazlası dışkı ile ahır gübresine geçer. 
HAYVAN CİNSİNE GÖRE GÜBRE İÇERİĞİ DEĞİŞİR!
Besin maddeleri bakımından kümes hayvanları gübreleri en zengin, sığır gübresi ise en fakirdir. At ve koyun gübreleri ise bunların arasında yer almaktadır. Koyun ve tavuktan elde edilen ahır gübrelerinin besin maddesi kapsamı, sığır ve beygirden elde edilen gübrelere oranla daha yüksektir.

HAYVANIN BESLENME DURUMU GÜBRE KALİTESİNİ ETKİLER !

AHIR GÜBRESİ NEDEN TOPRAĞA TAZE OLARAK VERİLMEZ?
  Taze gübre bazı hastalık etmenlerini ve zararlıları içerir.
. Bünyesinde yabancı ot tohumları bulunur ve uygulandıkları alanda yabancı ot artar.
. Ayrışmamış besinlerden bitkiler yararlanamaz.
. Ayrışma daha uzun sürer.
. Parçalanırken bitkiye zararlı toksik bileşikler oluşur.
. Taze gübrenin parçalanması sırasında topraktaki mevcut azot mikroorganizmalar tarafından tüketilir.

AHIR GÜBRELERİNİN OLGUNLAŞTIRILMASI
Taze olarak kullanımı çok sakıncalı olan hayvan gübrelerinin uygun şekilde olgunlaştırılması yani fermente edilerek yakılması gereklidir. Gübreyi olgunlaştırmanın en önemli aşaması bekletmedir. Gübrenin olgunlaşması için gereken bekletme süresi birkaç haftadan altı aya kadar değişebilmektedir. 
Çiftlik gübrelerinin fazla bitki besin maddesi kayıpları ile karşılaşılmadan olgunlaştırılmasının sağlanması için dışkı ve yataklık karışımının depolandığı yerin zemininin sıvı kısmı koruyacak şekilde olmasına dikkat etmek gerekir. Ayrıca gübrenin yığın yapılacağı alan yağış ve rüzgar almayan ve dış etkenlerden iyi korunmuş bir yerde yapılmalıdır. İmkânlar ölçüsünde üzeri muhakkak kapatılmalıdır. Mümkün olduğu takdirde gübreyi gübre çukurları içerisinde olgunlaşmaya bırakmalıdır. Gübre çukurları kullanılmayacak ise gübrelerin olgunlaştırılmak üzere bekletildikleri alanların tabanlarının her iki taraftan ortaya doğru meyilli ve sıkıştırılmış toprak, taş veya betondan  yapılmış düz ve geniş bir zemin şeklinde olması sağlanmalıdır. Ancak bu alanlarda toplanan gübrelerin düzensiz bir biçimde yığılmalarının önüne geçmek gerekir. Yığın sıcak ayrışmanın hızının azaltılması için zaman zaman sıkıştırılmalıdır eğer kuruduysa ıslatılmalıdır.

AHIR GÜBRELERİNİN UYGULANMASI
Çiftlik gübreleri tüm bitkiler ve tüm topraklar için rahatlıkla kullanılabilir. Çiftlik gübresinin toprağa verilme zamanı ile verilme şekli ve miktarını toprak özellikleri, bitki çeşidi, iklim, kullanılan kimyasal gübre çeşidi ve  miktarı belirler.

İyi bir şekilde muhafaza edilerek olgunlaştırılan ahır gübresinden beklenen yararın sağlanması için gübrenin, zamanında ve usulüne uygun bir şekilde tarla veya bahçeye uygulanması gereklidir. Toprağa uygulanacak ahır gübresinden yüksek oranda yarar sağlanabilmesi için, gübrenin toprağa verileceği en uygun zaman ilkbahar veya sonbahardır. Fazla yağış alan bölgelerdeki hafif bünyeli topraklara ilkbaharda verilmelidir. Az yağış alan bölgelerde ağır bünyeli topraklara ise sonbaharda verilmesi yararlıdır. Gübre tarlaya serpildikten sonra en kısa zamanda pullukla veya diğer ekipmanlarla toprak altına gömülmelidir. Tarla yüzeyine serpilerek günlerce kapatılmadan bekletilen ahır gübresinden büyük miktarlarda besin maddesi kayıpları söz konusu olmaktadır. Bekletilmenin zorunlu olduğu durumlarda ise yığınlar halinde bekletmek, serili halda bekletmekten daha az zararlıdır.. Toprağa uygulanacak gübre miktarı yapılacak toprak analizlerine göre belirlenmelidir.


YEŞİL GÜBRELER

Yeşil Gübre;
Toprağa organik madde ve azot sağlamakta,
Toprağın fiziksel ve kimyasal yapılarının düzelmesine yardımcı olmakta,

Toprakta humus birikimi sağlamakta,
toprağın biyolojik özelliklerinin düzelmesine yardımcı olmakta,
Organik maddenin ayrışmasını
Topraktaki hava ve su sirkülasyonunu düzenlemekte,
Toprağın çabuk tava gelmesini ve uzun süre tavda kalmasını sağlamakta,
Meyilli arazilerde erozyonu önlemekte,
Bitkilerin köklerinin daha iyi gelişmesini ve dondan zarar görmesini engellemekte,
Yeşil gübrelemede başlıca amaç toprağı organik madde ve azotça zenginleştirmek olduğuna göre, yetiştirilecek yeşil gübre bitkisinin her şeyden önce mümkün olduğu kadar kuvvetli bir şekilde gelişmesi ve yine mümkün olduğu kadar fazla vejetatif kısımlar meydana getirmesi istenmektedir. 

Yağışı az olan yörelerde yeşil gübrelemenin yapılması çok daha fazla dikkat gerektirmektedir. Toprakta sınırlı düzeyde bulunan su yeşil gübre bitkisi tarafından da kullanılacağı için asıl bitkinin su güçlüğü çekmesi olasıdır.
ÖNEMLİ: toprakta suyun az bulunması nedeniyle yeşil gübre bitkisinin çürümesi de bir sorun olmaktadır. 
Yeşil Gübrelemenin FAYDASI

Yeşil gübre, toprakta gerekli organik maddeyi sağlamak amacıyla yetiştirilen bitkilerin gelişmelerinin belli bir devresinde henüz yeşil halde iken sürülerek, toprak altına getirilmesidir. Genellikle sonbaharda ekilmek suretiyle çiçeklenme döneminde toprağa karıştırılmalıdır.

Yeşil gübreleme amacıyla farklı bitkiler kullanılmakla birlikte baklagil türü bitkiler genellikle baklagil olmayan bitkilere nazaran tercih edilmekte ve en iyi yeşil gübre bitkileri olarak kabul edilmektedirler.

Yeşil gübreleme ile toprağın organik madde kapsamı artması sağlanabilmektedir. Amaca uygun olarak yapılan bir yeşil gübreleme, özellikle organik madde ve azot kapsamları düşük olan, dolayısıyla fiziksel özellikleri iyi olmayan topraklar için fayda sağlamaktadır. Yeşil gübre ayrıca verimlilikleri yüksek olan ve iyi fiziksel özelliklere sahip bulunan topraklarda da, organik madde seviyesinin devamlı olarak muhafazasının sağlanması bakımından yine fayda sağlamaktadır. Öte yandan, yeşil gübre ile toprakta yaratılacak organik madde ve azot miktarı sabit olmayıp, çeşitli etkenlere göre değişmektedir ve söz konusu etkenler bitki çeşidi, bitkiyi toprak altına getirme zamanı ve getirildiği derinlik, toprak bünyesi, toprağın rutubet kapsamı olarak sayılabilmektedir.

Yeşil Gübrelemenin Toprağın YAPISINDA

BAKLAĞİLLER yeşil gübre bitkisi olarak diğer bitkilere tercih edilmelerinin başlıca nedeni toprağa yalnızca organik madde kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda toprağın azot miktarını, havanın azotunu bünyelerine alarak arttırmaksıdır. Böylece toprağı azotça zenginleştirmekte olup, derin kökleriyle toprağın alt tabakalarında bulunan bitki besin maddelerini alarak toprak altına getirildikleri zaman yetiştirilen bitkinin bu besin maddelerinden faydalanmalarını da sağlamaktadırlar.

Yeşil Gübrelemenin Biyokimyasal Etkileri

Yeşil gübreleme ile toprağa organik materyalin verilmesi, toprak mikroorganizmalarına gıda kaynağı sağlanması nedeniyle topraktaki mikroorganizma faaliyetleri üzerine olumlu etkiler yapmakta ve toprakta bazı olumlu değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Yeşil Gübrelemenin Bitki Besin Maddelerinin Yarayışlılığı Üzerine Etkileri

Yeşil gübreleme için yetiştirilen bitkiler toprağın derinliklerinden aldıkları bitki besin maddeleri ile toprağın üst kısımlarının zengin hale gelmesine yardım etmektedir.

Yeşil Gübrenin Toprağa Etkileri

Özellikle derin köklü yeşil gübre bitkileri toprağın fiziksel özelliklerini düzelterek toprağın granüler bir yapı kazanmasını, çabuk tava gelmesini ve tavını da uzun süre muhafaza etmesini sağlamaktadır. Bu bakımdan yeşil gübrenin özellikle ağır ve işlenmesi güç olan topraklar için ayrı bir önemi bulunmakta olup, yeşil gübre hafif toprakların fiziksel özelliklerini de iyileştirmektedir. 
Derin köklü olan yeşil gübre bitkileri toprak içerisinde çok sayıda kanallar meydana getirmekte ve bu kanallar vasıtasıyla topraktaki havanın daha kolay sirkülasyonunun ve suyun hareketliliğinin artmasına neden olmaktadırlar. 
Yeşil gübreleme ile toprağın organik madde kapsamı da arttırılmaktadır.
Amaca uygun olarak yapılan yeşil gübre uygulaması özellikle organik madde ve azot kapsamları düşük ve fiziksel özellikleri yetersiz topraklar için yararlı olmakta, ayrıca verimlilikleri yüksek ve fiziksel özellikleri de yeterli bulunan topraklarda da organik madde seviyesinin devamlı olarak korunması bakımından olumlu etki yapmaktadır. Derin kökleriyle toprağın alt tabakalarında bulunan bitki besin maddelerini de bünyelerine aldıklarından toprak altına getirildikleri zaman yetiştirilen kültür bitkilerinin ihtiyaçları olan besin maddelerinden faydalanmalarını da sağlamaktadırlar.